Geldiiim.
Kimden ne aldıysam , ne anladıysam, büyük ihtimalle anlamayıp kafama göre yoluma devam ettiğim birkaç şeyle. Deyiş olarak adlandıracağım.
1 Ekim olmasıyla alakası olmayan bu yazımın bir olumlama yazısı olmayacağını, ekimden bir şey beklemediğimi , kimseye nasihat etmediğimi açıklamak isterim. Özellikle her ay şöyle gel böyle gel olmuyor arkadaşlar.
" Eylül toparlandı gitti işte, Ekim falan da gider bu gidişle" . Turgut Uyar böyle demiş ben demiyorum.
Geliyorum konuma.
Bu hayatta seni en çok ne mutlu eder ?
Mutlu olduğun şeyi yaptıktan sonra öldüğünde farklı bir şey yapmadığın için pişmanlık duyar mısın ?
2 soruyu aynı anda düşünebilirsiniz, tek tek farklı açılardan yorumlayabilirsiniz ya da ikisi de cevaplamayı düşünmediğiniz ve size yöneltilmeyecek sorular (Ne mutlu!).
İlk soruya önce tabi ki de 'güneş bulduğum yerde yatmak' dedim. Ama sonrasında 'öldükten sonra bundan pişman olabilirsin' tepkisini alınca hemen ' İstediğim her yere tek başıma gidebilirim' dedim.
Tepki almasam yatmakta benim için gayet olası ve asla pişman olmayacağım bir şey bu arada. Çünkü sadece güneşte yatmıyorum. Okuyorum, izliyorum, düşünüyorum. Bunu resmen kendime açıklamak istemişim :)
Ama evet bir eylemi, kimseyi beklemeden, kimseyi dinlemeden, yapmak istediğimde yapabilmek benim için hiç pişmanlık duyulmayacak ve hayatta kendime kazandırdığım en mutlu özelliğim.
Sosyal anksiyete olayları hariç.
Yürüyüşteyken çektiğim o fotoğrafı koyuyorum buraya. Umarım onlarda bu anı mutlulukla yaşıyorlardır. Çünkü ben yüzümde gülümsemeyle çektim bunu. Gördüklerinde umarım 'neye gülüyor?' dememişlerdir.
Yorumlar
Yorum Gönder