Bugün aslında yokkenden neden olmasınla geldim.
Çünkü yazı yazmayı planlamadım. Çünkü yazı değil roman olacak düşüncesindeydim.
Beni heyecanlandıran şeylere odaklanıyor olacağım bu yazımda e tabi arada içine kaçma noktaları girecek.
Normalde bu hafta işe başlayacaktım. Yani öyle umuyordum. Ama bu hafta da işsizdim. Sıkıntı yok, çıkmadık candan ümit kesilmez. Haftaya bir ara umarım iş sahibi bir iç mimar olacağım. Niyetlerim bu şekilde. 3 hafta önce erken konuşup o işi aldım diye seviniyordum fakat bu hala netleşmediği için almadığım anlamına da gelmiyor.
O işi alacağım ve kiramı ödeyeceğim.
Kira demişken, Sevgili ailem;
Biliyorum bu evden taşın diyorsunuz fakat ben bu evi çok seviyorum. İnanır mısınız İstanbul'u da çok seviyorum. Yaptığınız her şey için minnettarım bu arada. Buraya kalkıp hepsini yazmak bence hoş olmayacak ama yapabileceğiniz her şeyi bizim için hala yapıyor olmanız çok kıymetli ve gurur verici. Umarım karşılığını ben tarafından görürsünüz. İyi ki varsınız.
İstanbul demişken de ;
Bugün gittiğim Orçun Karamustafa sergisi bunu bana daha iyi anlattı. Orçun harika bir fotoğrafçı ve onunla tanışmak benim için heyecan vericiydi. İstanbul'un her yeri ayrı bir an. Her yeri her zaman çok güzel bir fotoğraf karesi.
Ve ayrıca bugün Orçun beni bir sergi açmaya teşvik etti. Ki bence harika bir sergi fikriyle geleceğim. Yani umarım resim yapmaya çok ara vermezsem. Bence yazıdan sonra biraz boyayayım.
Teşvik etmek derken en son yazımdan sonra arkadaşımın da yazmaya karar verdiğini öğrendim. Benim için baya bir gurur verici. İlham olmak.
Kendime de teşekkür ederim. Bu hafta kendimi kendim olduğum gibi yaşadım. Ne düşünmek istersem, ne giyinmek istersem, ne hata yaparsam , kimi özlemek istersem ... Aklımda pişmanlığını bırakmayacak çok şey yaptım. Teşekkür ederim.
Hayatta olduğunuz sürece olabilecek çok şey var.
İyilerin niceliğine.
Yorumlar
Yorum Gönder