Kuş sesindeki o harikalığın ne demek olduğunu anlatmayacağım. Bir şey yazmaya böyle başlanmaz ayrıca. 23 yaşımdayım. Sanırım yaşım kaç olursa olsun o kuş sesi bana hep mutluluk verecek. Sabah beni uyandıracak, kahvaltı ettirecek, yürüyüşe çıkartacak, resim çizdirecek, tasarlattıracak, okutturacak... Bana beni ben hissettirecek. Bu dünya benim dünyam dedirtecek. Benim. Buyum. Varım.
Cidden bir kuş sesinden bunları çıkartamazsın ya?
Evet, biri bana aynısını dese tepkim kesinlikle bu olurdu. Eğer bunu söylerseniz kendinize şunu sorun ' Beni ne mutlu eder?'
Belki içinizdeki kuş cıvıldayacak.
Ya da çakallar uluyacak. İnanın bu da beni çok etkiliyor. İçinde olduğum hayatı bana sevdiriyor. Ara ara karacalarda dahil oluyor bunlara. Diğer hayvanları saymayacağım. Aklınıza gelen çoğu hayvanla yaşıyorum.
Neyse.
Soruyu değiştirebilirsiniz şimdi. İçinde bulunduğum hayat benim mi?
Ya da. Hayatımdan memnun muyum?
Size kendiniz olun gibi dersler vermiyorum. Bununla ilgili asla bir eğitimim yok. Sadece karşımdaki insanın kendisini sevmesini ve kabullenmesini istiyorum. Yalanla, mırın kırınla olmaz çünkü. Yaşadığımız hayat mı be! diyorsunuz. Demeyin. Milletin hayatına özeniyorsunuz. Özenmeyin. Kendiniz var olduğunuz sürece başkasının hayatını yaşayamazsınız. Kendi hayatınıza bakın. Kime göre neye göre kıyaslıyorsunuz hayatı.
Tabi bunlar benim insanlarda gördüklerim. Psikolojik bir şey uygulayamam ben ya da akıl danışacağınız biri asla olamam kendime zar zor yetiyorum.
Ama daha da öğreneceğimi bildiğim bir hayat var önümde bunda da kendim olmam gerek. İster kuş sesiyle ister sağır kulağımla. Ama kendimle.
Yorumlar
Yorum Gönder